Türkiye Cumhuriyeti, FETÖ./PDY terör örgütünün yurt içindeki faaliyetlerini sona erdirmek amacıyla, 42 ilde eş zamanlı operasyonlar düzenledi. Emniyet Genel Müdürlüğü'ne bağlı Terörle Mücadele Daire Başkanlığı'nın koordinesinde gerçekleştirilen bu operasyonlar, kamuoyunda önemli bir yankı uyandırdı. Bu operasyonlar, örgütle irtibatlı olduğu belirlenen çeşitli şahıslara yönelik yapıldı ve toplamda 169 kişi gözaltına alındı. Türkiye, bu tür operasyonlarla ulusal güvenliğini koruma çabalarını sürdürürken, FETÖ’nün devlet içerisindeki uzantılarına karşı mücadelesinde yeni bir aşamaya girmiş oldu.
Bu operasyonlar, FETÖ ile bağlantılı olduğu düşünülen şahısların tespit edilmesi üzerine gerçekleştirildi. Güvenlik güçleri, şüpheli şahısların yerlerini tespit ederek, anlık koordinatlar üzerinden operasyonlarını gerçekleştirdi. İlgili illerde yapılan bu baskınlarda, çok sayıda örgüt mensubunun evleri ve iş yerleri detaylı bir şekilde arandı. Elde edilen belgeler, dijital materyaller ve diğer deliller, soruşturmanın genişlemesine olanak tanıdı.
İçişleri Bakanlığı'nın yaptığı açıklamalara göre, gözaltına alınan 169 kişiden bazıları; kolluk kuvvetlerine karşı daha önce çeşitli suçlamalarla aranıyorlardı. Aynı zamanda, gözaltı yapılan şahısların arasında FETÖ’nün hiyerarşik yapısında yer alan ve geçmişte çeşitli kritik görevlerde bulunan kişilerin de bulunması dikkatleri üzerlerine çekti. Peş peşe yapılan bu operasyonlar, FETÖ’ye karşı olan devlet kararlılığının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
FETÖ, 2016’daki darbe girişiminden sonra Türkiye’de devletin kırmızı listesine alındı ve o tarihten sonra başta askerî personel olmak üzere birçok kamu görevlisi, öğretmen ve iş adamı, bu terör örgütüyle bağlantılı oldukları gerekçesiyle yargı sürecine tabi tutuldu. 2023 yılı itibarıyla yapılan istatistiklere göre, FETÖ ile bağlantılı 100.000’den fazla kişiye çeşitli cezalar verildi ya da yargı süreci başlatıldı. Bu süreçte, özellikle devlet dairelerinde yapılan denetimler ve incelemeler, örgütün elemanlarının tespit edilmesinde önemli bir rol oynadı.
Gözaltına alınan şahısların sayısındaki artış, kamuoyunda FETÖ ile mücadelenin süreceği şeklinde yorumlanırken, halk arasında da güvenlik güçlerine yönelik bir olumlu bakış açısı oluşturdu. Emniyet güçleri, bu tür operasyonların yalnızca FETÖ ile sınırlı kalmayacağı ve diğer terör örgütlerine karşı da gerekli tedbirlerin alınacağını belirtti.
Söz konusu operasyonlar, Türkiye'nin terör unsurlarına karşı duruşunun ne denli kararlı olduğunun altını çizerken, vatandaşların güvenliğini sağlamak adına attığı adımların yalnızca bir başlangıç olduğu ifade ediliyor. Bu bağlamda, gözaltı sayısının artması ve düzenli olarak yapılan operasyonlar, ilerleyen dönemde de devam edeceğe benziyor. Gerek yurt içinde gerekse yurt dışında FETÖ ile bağlantılı kişilere karşı alınan tedbirler, Türkiye’nin ulusal güvenlik politikalarının ne denli etkin bir şekilde uygulandığını gösteriyor.
Sonuç olarak, FETÖ’ye karşı düzenlenen bu yeni operasyonlar, devletin terörle mücadelesinde kararlılığını sürdüğünü ve güvenlik birimlerinin her zaman göz açtığını ortaya koyuyor. Şüphesiz ki, ilerleyen süreçte daha fazla operasyon ve gözaltı haberleri, kamuoyunu meşgul etmeye devam edecektir. Bu bağlamda, Türkiye'nin karşılaştığı güvenlik tehditlerine yönelik alınan önlemler, yalnızca devleti değil, tüm toplumu da doğrudan etkilemekte ve bu nedenle halkın desteği büyük bir önem taşımaktadır. Herkesin, güvenlik güçlerine olan güveni tazelenirken, FETÖ ile mücadelenin de devam edeceği aşikardır.